Arab News, geçtiğimiz hafta Türkiye ve bölgede gerçekleşen diplomatik görüşmeleri değerlendiren bir analiz yayımladı. Makale, Türkiye’nin jeopolitik konumu ve artan etkisiyle küresel sahnede nasıl öne çıktığını detaylı bir şekilde ele aldı.
Analizde şu ifadelere yer verildi:
"Ankara'nın küresel siyasetteki etkisi giderek artıyor"
“ABD Başkanı Donald Trump’ın Körfez bölgesine gerçekleştirdiği tarihi ziyaret, tüm dünyada yankı uyandırdı. Bu ziyaret, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı ve hem Doğu hem de Batı’dan önemli aktörlerin katıldığı bir dizi kritik toplantıyla aynı döneme denk geldi. Bu durum, Ankara’nın küresel siyasetteki etkisinin giderek arttığını açıkça ortaya koyuyor.
Küresel güçlerin diplomaside tökezlediği kaotik bir dünya düzeninde Türkiye, stratejik konumunu ve yükselen etkisini avantaja çeviriyor. Ankara, yeni diplomasi çağında kendisini vazgeçilmez bir aktör olarak konumlandıran esnek ve pragmatik bir dış politika izliyor. Bu yaklaşım, Türkiye’ye uluslararası siyasette manevra alanı sağlıyor.
"Ukrayna-Rusya Çatışmasında Arabuluculuk Rolü"
Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana Türkiye, tarafları müzakere masasına çekmek için yoğun çaba sarf etti. Tahıl koridoru ve esir takası gibi anlaşmalarda başarılı olan Ankara, diplomasideki etkinliğini kanıtladı. Trump yönetiminin Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun görüşmelere katılması için Türkiye’ye gönderilmesi, Ankara’nın diplomatik çözüm arayışlarına duyulan güveni pekiştirdi.
"NATO ve Avrupa Savunmasında Türkiye’nin Önemi"
Türkiye, NATO dışişleri bakanlarının gayri resmi toplantısına ev sahipliği yaparak Avrupa savunmasının önemini vurguladı. Rusya-Ukrayna çatışmasının gölgesinde, ABD’nin Avrupa’nın güvenliği için Washington’a bağımlı olunmaması gerektiği yönündeki tutumu, Avrupa’yı kendi savunma kapasitesini güçlendirmeye zorluyor. Güçlü ordusu ve gelişmiş savunma sanayisiyle Türkiye, Avrupa devletleri için stratejik bir ortak olarak öne çıkıyor.
"Yumuşak Güç ve Arabuluculuk Politikaları"
Türkiye’nin siyasi liderleri, bölgesel düzende daha etkili bir rol üstlenmek için yumuşak güce ve arabuluculuğa dayalı bir strateji benimsiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel gelişmeleri doğru okuma konusundaki yetkinliğini yıllardır sergiliyor. Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı diplomatik zirveler, bu vizyonun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
"Suriye ve Bölgesel Dengelerdeki Değişim"
Trump’ın ikinci döneminde Suriye’de Esad rejiminin çöküşü, bölgedeki dengeleri değiştirdi. Türkiye, bu gelişmeden en çok faydalanan aktör oldu. Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı, Erdoğan’ın taleplerini dikkate aldığını açıkça gösterdi. Bu karar, Türkiye’nin bölgesel etkisini daha da güçlendirdi.
"ABD-Türkiye İlişkilerinde Yeni Dönem"
Trump’ın diplomasiye yaklaşımı, uluslararası siyasette derin etkiler yarattı. Ancak bu yaklaşım, Ankara’nın daha aktif bir rol oynamasına olanak sağladı. Trump, Erdoğan’ın pragmatik ve gerçekçi stratejilerini uygulayabilecek bir ortak olduğunu sıkça vurguladı. Uzun süredir gergin olan ABD-Türkiye ilişkileri, Trump’ın ikinci döneminde iyileşme sinyalleri veriyor. Türkiye’nin Trump politikalarına yönelik stratejisi, özellikle Ukrayna savaşı ve Suriye’nin uluslararası sisteme entegrasyonu gibi meselelerde meyvelerini veriyor"
El Muhabir