İsrail'e karşı mücadele eden 6 Filistinli direniş örgütü, ortak açıklama yaparak, "Bu direniş, ancak işgalin tamamen sona ermesi, halkımızın kurtuluşunun sağlanması, mültecilerin geri dönüşü ve Kudüs başkentli bağımsız devletin kurulmasıyla sona erecektir. Direnişin silahı, bu adil ulusal proje ile özdeştir" ifadelerini kullandı.

Filistin direniş hareketi Hamas, Filistin İslami Cihad Hareketi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Halkın Kurtuluş Savaşı Öncüleri - Sâika Güçleri tarafından Birleşmiş Milletler'in yakın zamanda New York’ta sona eren yüksek düzeyli uluslararası konferansına ilişkin ortak açıklama yapıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bağımsız Filistin devletinin tanınması hakkında"

"Konferansta çıkan siyasi bildiri, Filistin halkının tam egemenliğe sahip bağımsız bir devlet kurma hakkıyla ilgili önemli içerikler barındırmaktadır. Bu bildiriyi dikkatle inceledikten sonra şu hususları vurguluyoruz:

1. Gazze Şeridi'nde modern tarihin en vahşi savaşlarından birine karşı sabır ve kararlılıkla direnen kahraman halkımızın destansı direnişini selamlıyoruz. İşgalcinin acımasız katliam ve yıkım makinesine karşı sergilenen bu büyük direniş, saldırının hedeflerini boşa çıkarmış, halkımızın yaşama ve direnme hakkını sağlamlaştırmıştır. Direnişin halkımızı savunmada ve ulusal irademizi korumada oynadığı kahramanca rolü takdir ediyoruz. Bu, dengesiz bir savaş ortamında ve felaket boyutundaki insani koşullarda sergilenen bir kahramanlıktır."

"Bu tanıma, tarihi bir adalet meselesidir"

"2. Uluslararası düzeyde halkımıza ve meşru haklarına destek amacıyla atılan her türlü adımı memnuniyetle karşılıyor ve bunu, 77 yıldır süren mücadelemizin ve halkımızın fedakarlıklarının doğal bir sonucu olarak görüyoruz. Siyonist savaşın yarattığı yıkım ve uluslararası dayanışmanın artışı, dünya kamuoyu üzerinde baskı oluşturmuştur. Bu bağlamda halkımız, koşulsuz olarak bağımsız devletinin ve sabit ulusal haklarının tanınmasını talep etmektedir. Bu tanıma, siyasi bir zorunluluk ve tarihi bir adalet meselesidir; müzakere ya da erteleme konusu yapılamaz."

"Başkent Kudüs olmalıdır"

"3. Çözüm yolunun başlangıcı, halkımıza karşı yürütülen faşist saldırının, sistematik soykırımın ve aç bırakma politikasının derhal sona erdirilmesidir. Bu doğrultuda, Filistin direnişi, elindeki esirlerin serbest bırakılmasını da içerecek bir ateşkes anlaşması çerçevesinde; işgal güçlerinin Gazze'den tamamen çekilmesine, sınır kapılarının açılmasına ve yeniden inşa sürecinin hemen başlatılmasına hazır olduğunu teyit etmektedir. Ayrıca, uluslararası ve Arap gözetiminde ciddi bir siyasi sürece geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bu süreç, işgali sona erdirmeli ve halkımızın tam egemenliğe sahip bağımsız devletini kurma hedefini gerçekleştirmelidir. Başkent ise Kudüs olmalıdır."

"Halkımızın yaşam hakkı pazarlık konusu değil"

"4. Gazze’de halkımıza yönelik yürütülen soykırım ve aç bırakma savaşının durdurulması, ertelenemez veya pazarlık konusu yapılamaz bir insani ve ahlaki zorunluluktur. Bu, halkımızın bağımsız devleti ya da esirler meselesi gibi diğer dosyalarla ilişkilendirilmemeli, derhal uygulanmalıdır. Halkımızın yaşam hakkı pazarlık konusu edilemez."

"Direniş ne zaman sona erecek?"

"5. Siyonist işgalci, bölgedeki terörün ve istikrarsızlığın ana kaynağıdır. Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım ve sistematik aç bırakma politikası, suçlu karakterini pekiştirmiştir. Bu nedenle, Filistin direnişinin tüm biçimleri, bu işgale karşı doğal ve meşru bir tepkidir. Bu, uluslararası yasalar ve ilahi dinler tarafından tanınan bir haktır. Uluslararası kuruluşlar da halkımıza karşı işlenen suçları belgelerle ortaya koymuştur. Bu direniş, ancak işgalin tamamen sona ermesi, halkımızın kurtuluşunun sağlanması, mültecilerin geri dönüşü ve Kudüs başkentli bağımsız devletin kurulmasıyla sona erecektir. Direnişin silahı, bu adil ulusal proje ile özdeştir."

"Siyonist saldırının sona erdiği gün.."

"6. Filistin sahnesi, yurt içindeki ve diasporadaki tüm halkımızın iç meselesidir. Bu çerçevede, Kahire, Cezayir, Moskova ve Pekin’de imzalanan önceki ulusal mutabakat anlaşmalarının uygulanmasını talep ediyoruz. Bu anlaşmalar, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yeniden yapılandırılmasını ve tüm Filistinlilerin yasal ve meşru temsilcisi olarak konumunun güçlendirilmesini öngörmektedir. Aynı zamanda, hiçbir ön koşul olmaksızın iç ve dışta cumhurbaşkanlığı, yasama ve ulusal konsey seçimlerinin, ulusal ve demokratik temelde gerçekleştirilmesini talep ediyoruz. Bu bağlamda, siyonist saldırının sona erdiği gün, tamamen Filistinlilere ait bir gün olmalıdır. Halkımızın tüm kesimleri – ulusal, siyasi ve halk tabakaları – yeniden inşa ve kalkınma sürecinde birlik ve gerçek bir ortaklık oluşturmalı; bu birlik, halkımızın efsanevi direnişine yakışmalıdır."

"Siyonist varlık bölgeye entegre edilmemeli"

"7. Siyonist varlığın bölgeye entegrasyonundan söz edilmesi, işlediği suçlara bir ödül niteliğindedir. Bu, topraklarımızdaki işgalini uzatma çabasıdır. Ancak son gelişmeler, özellikle son aylarda, bu yapının sadece bölgemiz için değil, dünya genelinde de istikrarsızlık, şiddet ve terörün başlıca kaynağı olduğunu göstermiştir. Son olarak, halkımız, tıpkı tarih boyunca işgal ve sömürgecilik altında ezilen tüm halklar gibi, özgürlüğüne ve bağımsızlığına mutlaka kavuşacaktır. Zaman ne kadar uzarsa uzasın, zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, bu hedefe ulaşılacaktır. Çünkü halkımız, davasının adaletine, direnişine ve dünyadaki özgür insanların desteğine dayanmaktadır."

İsrail, Mescid-i Aksa'yı bölmeye mi hazırlanıyor?
İsrail, Mescid-i Aksa'yı bölmeye mi hazırlanıyor?
İçeriği Görüntüle

El Muhabir