Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Yakaladığı güçlü büyüme ivmesiyle 2 trilyon dolarlık küresel helal gıda pazarının 2033’te 5 trilyon dolar hacme ulaşması öngörülüyor" dedi.
Bakan Kacır ile Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türk Standardları Enstitüsü’nce (TSE) düzenlenen 'Uluslararası Helal Uygunluk Değerlendirme Sempozyumu'na katıldı. Helal sektörünün, Müslümanların dini esaslar doğrultusunda yaşamalarına imkan tanıdığını belirten Kacır, şunları söyledi:
"Küresel helal ekonomisi, ölçeği ve kapsamı itibarıyla günden güne daha geniş bir tüketici kitlesine hitap eden, dinamik ve hızla büyüyen bir ekosistem konumunda. Helal sertifikalı kozmetik sektörü 80 milyar doların üzerinde bir ölçeğe sahip. Helal turizm pazarının büyüklüğü 250 milyar doları aştı. Yakaladığı güçlü büyüme ivmesiyle 2 trilyon dolarlık küresel helal gıda pazarının 2033’te 5 trilyon dolar hacme ulaşması öngörülüyor. Helal ekonomisinin sunduğu fırsatları değerlendirerek, ülkemizi küresel helal ekonomisine yön veren lider ülke konumuna taşımakta kararlıyız. Bu anlamda ülkemiz büyük avantajlara sahip. Dünyanın en büyük 11’inci, İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında ise 2’nci büyük ekonomiyiz. Ülkemiz, güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapısıyla helal sektörünün farklı alanlarında tüketici beklentilerine cevap verecek rekabetçi ürün ve hizmetler sunma kabiliyetini haiz.”
"HELALE HALEL GELMESİN"Tüketicilerin inanç ve değerlerine uygun ürün ve hizmetlere erişimi için Diyanet İşleri Başkanlığı ile koordinasyon içinde hareket eden enstitünün, bugüne kadar 572 helal uygunluk belgesi düzenlediğini belirten Bakan Kacır, şu ifadeleri kullandı:
“Enstitümüz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da helal ürün ve hizmet ticaretinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için çalışmaya devam edecek. Ayrıca dünya genelinde helal uygunluk değerlendirme alanında faaliyet gösteren önemli sayıda kuruluşun akreditasyon kuralları çerçevesinde çalışmalarını sürdürmemesi, pazarda haksız rekabete yol açabiliyor, helal belgesinin güvenilirliğine zarar verebiliyor. Bizler 'helale halel gelmesin' düsturuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye olarak helal sertifikasyonunun küresel çapta standartlaştırılması, bu konudaki karışıklıkların ortadan kaldırılması ve birden fazla sertifikasyonla ilişkili maliyetlerin azaltılmasına yönelik çalışmaların destekçisi ve öncüsüyüz.”
ERBAŞ: "İSLAM, DİNİN, CANIN, AKLIN, NESLİN VE MALIN KORUNMASINI ESAS ALIR"Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerden yiyin” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Bu bağlamda helal gıda kavramı, yalnızca dini bir zorunluluk değil, aynı zamanda sağlıklı ve güvenilir beslenmenin de bir gereğidir. Yüce dinimiz İslam, dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunmasını esas alır. İşte helal belgelendirme faaliyeti de tam olarak bu ilkelerin korunmasını sağlamaya yönelik gönüllülük esasına dayalı bir faaliyettir” dedi.
El Muhabir