Kazakistan'da yüzü örten kıyafetlerin giyilmesi yasaklanıyor. Kazakistan Parlamentosu’nun her iki kanadı da kamuya açık alanlarda yüzü örten kıyafetlerin giyilmesini yasaklayan yasa tasarısını destekledi. Şu anda yasanın yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı'nın imzası gerekiyor.
Zakon.kz'nin haberine göre, söz konusu değişiklikler “Kabahatlerin Önlenmesi Hakkındaki” yasaya yapılan eklemelerle ilgili. Bu belge, 19 Haziran 2024 tarihinde Senato'da görüşülmüştü. Ancak o zaman kabul edilmedi ve bazı değişikliklerle parlamentonun alt kanadı olan Meclis’e geri gönderildi. Değişiklikler, güvenlik güçleri personeline konut sağlanması gibi konularla ilgiliydi.
Ancak Senato üyeleri, kamuya açık yerlerde yüzü örten kıyafetlerin yasaklanmasına ilişkin hükümlere onay verdi. Meclis milletvekilleri, yasa tasarısını tekrar gözden geçirdi ve önerilen değişiklikleri kabul etti. Artık yasanın yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'in imzası gerekiyor.
Hükümet yetkililerine göre bu yeni düzenlemeler, "yüzün tanınmasını engelleyen kıyafetlerin kullanımıyla işlenebilecek olası hukuka aykırı fiillerin önlenmesine yardımcı olmayı" amaçlıyor. Ancak bazı istisnalar mevcut. Örneğin, yüzü örten kıyafetler yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi, tıbbi nedenler, sivil savunma, belirli hava koşulları veya sportif-kültürel etkinliklere katılım amacıyla kullanılıyorsa yasak uygulanmayacak.
Okullarda başörtü yasağı devam ediyor
Kazakistan, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olsa da kız öğrencilerin okulda başörtüsü takmasına yasak getiren az sayıdaki ülkeden biri. 2016 yılında uygulamaya giren yasak, bazı dindar ailelerin çocuklarının anayasal eğitim hakkını savunma çabası nedeniyle halen tartışılıyor.
Bu tartışma aynı zamanda Kazakistan'daki kimlik arayışını yansıtıyor: Ülke yönetimi İslam'a bağlılığını ortaya koyarken, Sovyet döneminden kalma kuralları gevşetme konusunda hala isteksiz.
Hükümet bu tür önlemlerin amacını ülkeyi "radikal" dini fikirlerden korumak olarak açıklarken, insan hakları aktivistleri yasaların inananların haklarını sınırladığını ve devletin dini örgütlenmeyi sıkı bir şekilde kontrol etmesini sağladığını savunuyor.
El Muhabir
